İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Beyoğlu Belediyesi işbirliğinde hayata geçirilen ‘Hayalet Ağlar Döngüsel Ekonomide’ projesi Beyoğlu Belediyesi Başkanlık Binası Sanat Galerisi’nde yapılan etkinlikte tanıtıldı. Marmara Denizi’nde, Adalar ve Yeşilköy’de 4 farklı noktada gerçekleştirilen, avcılık ve balıkçılık faaliyetleri sonrası unutulan ve deniz ekosistemine zarar veren atıl durumdaki ağ ve atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması amacı taşıyan projenin tanıtım etkinliğine Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’ın yanı sıra davetliler katıldı. Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy da “Biraz önceki konuşmalardan da gördüğünüz gibi, doğa dostu bir programdayız. İnşallah bu ve benzeri projelerimizde, Türkiye’nin en önemli turizm markalarından, lokasyonlarından birisi olan Beyoğlu’muzun her geçen gün kıymetini daha da beraber, el birliğiyle daha da yukarılara taşıyacağımızı düşünüyorum. Bu vesileyle bu güzel programda sizlerle beraber olmaktan Beyoğlu Kaymakamı olarak gurur duyuyorum. İnşallah yöneticilerimizin, eğiticilerimizin elinde bu projemiz giderek daha büyük değerler olacak. Katkılardan dolayı tüm paydaşlarımızı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
“ÇEVRE SADECE YAŞADIĞIMIZ TOPRAKTAN İBARET DEĞİL”
‘Hayal Et’ adı verilen serginin tanıtım etkinliğinde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, “İnsan çevresiyle vardır ve çevre bugün sadece yaşadığımız topraktan ibaret değil. Çevre dendiğinde ilk akla gelen, daha yeşil bir doğa ve hava ile ilgili. Ama denizlerimiz de bir o kadar çevre kavramının içerisinde. Hatta 3’te 2’sinin su ile kaplı olduğunu hesaba kattığımızda aslında çevre dediğimiz zaman, daha çok denizleri ve suyu kast ediyoruz. Bu bakımdan Türkiye de 3 tarafı denizlerle kaplı bir ülke olduğu için ‘Hayal Et’ sergimizi daha çok denizlere yönelik. Hayal etmek, dönüşümü, sürdürülebilirliği çevrenin temizliğini hayal etmekle de ilgili” dedi.
“HALİÇ VE MARMARA İSTANBUL’UN GÖZ BEBEĞİ”
Yıldız, “Beyoğlu Belediyesi olarak burada, İlçe Tarım Müdürlüğümüz ile İl Milli Eğitim Müdürlüklerimizle, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz, Olgunlaşma Enstitümüzle birlikte denizden çıkarılan ağların dönüşüme kazandırılması ile ilgili aslında bir taraftan dönüşümü, bir taraftan sorumluluğu hatırlatan bir çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Marmara Denizi’nde Yenikapı açıklarında denize bırakılan ağların denizde olması, özellikle hem deniz ekosistemin kirlenmesine hem deniz canlılarının hayatlarına maalesef olumsuz şekilde etkiliyor. Bizler bütün bunlara bir farkındalık oluşturma düşüncesiyle Beyoğlu Belediyesi olarak dönüşümde iddialıyız ama arzu ettiğimiz yerde değiliz. Beyoğlu’nun bir tarafında Haliç, diğer tarafında Marmara var. Geçtiğimiz günlerde Haliç’e yönelik çalışmalarımız, Marmara Denizi’ne yönelik farkındalık oluşturmak üzere yaptığımız çalışmalar basınımız aracılığıyla bütün Türkiye’ye duyuruldu. Belki bir belediye başkanı olarak Haliç’e dalan tek belediye başkanıyım. Yani dalgıç elbiselerini giyip Haliç’in altında bulunan toprağa, balçığa dokunmuş biri olarak bu kadar söylüyorum. Haliç gözümüzün bebeği, Marmara aynı şekilde İstanbul’un göz bebeği. Denizlerimizi sağlıklı tutarsak, İstanbul’da sağlıklı yaşayabileceğiz” diye konuştu.
“10 YILDA 378 BİN METREKARE TERK EDİLMİŞ ALAN VE AĞI TEMİZLEDİK”
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca ise, “Biz bu yolculuğa 2014 yılında başladık. Denizlerimizdeki terk edilmiş ağların temizlenmesiyle ilgili projemizi hazırladık. Denizimiz için kirlenmiş olan denizimiz için neler yapabilirizi araştırırken bu konuya dikkat çekmek amacıyla başladık. Bugüne kadar yaklaşık olarak beş milyon metrekare alanı taradık. Bu taramalarda sadece kendimiz değil bu ağlarla ilgili olarak yöredeki balıkçılar. kooperatif yetkilileri ile beraber yaklaşık olarak 378 bin metrekare terk edilmiş alan ve ağı denizimizden temizledik. Bu alanlar denizde hem kirliliğe sebep oluyor ve ekosistemini çok olumsuz bir şekilde etkiliyor. Ayrıca aşağıda hayalet aşağıda avlanmaya devam ediyor. Herhangi bir balık içerisine girdiğinde çıkamıyor. Onu gören, onu yiyen diğer canlı geliyor, o geliyor derken aşağıda hem avlanmaya devam ediyor hem de oradaki ekosistemin ciddi manada tehdit ediyor. Özellikle balıkların üreme bölgelerinde çok ciddi problemler oluyordu. Biz il müdürlüğü olarak bu projemizi dediğim gibi 2014’ten beri sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz. Atık olan çıkan ağlarla ilgili olarak neler yapabiliriz önce baktık. İlk etapta beyaz eşya sektörüne yolladık, hiçbirini atmak değildi amacımız. Daha ekonomik, daha güzel ne yapabiliriz araştırırken İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle bir protokol imzaladık. Protokol neticesinde Beyoğlu’ndaki olgunlaşma enstitümüze hem Pendik ve Ataşehir’deki halk eğitim merkezimize bu ağları gönderdik ve çok güzel ürünler ortaya çıkmaya başladı. Tablolar, çantalar aklınıza ne gelirse her şey dönüşebiliyor ve katma değerli olarak geri dönüşüme sağlamış bulunuyor. Şu anda gördüğümüz kadarıyla da çok da güzel ürünler ortaya çıkmış. Bunun dışında ekosistemle ilgili olarak Marmara Denizi bizim için çok önemli. Çünkü Marmara çok ciddi bir kirlilik var. Aşırı avlanma baskısıyla, kaçak trol avcılığıyla da çok ciddi sürdürülebilir balıkçılarda etkilerini görüyoruz” ifadelerini kullandı.