8 Mart Dünya Kadınlar Günü, hem dünyada hem ülkemizde düzenlenen ve kadınların ekonomik, sosyal, siyasi açıdan bir insan hakkı olan toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde daha da güçlenmelerine vurgu yapan çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Türkiye İş Bankası da Birleşmiş Milletler’in (BM) bu yıl “Kadınlara yatırım yapın: İlerlemeyi hızlandırın” temasıyla kutladığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Daha Eşitlikçi Bir Dünya” paneli düzenledi.
İş Bankası Sermaye Piyasaları Müdürü Işıl Dadaylı’nın açılış konuşmasını yaptığı panelde spor, tarım, sanayi, bilim gibi farklı alanlarda başarılı işlere imza atan kadınlar, iki ayrı oturumda bir araya gelerek ilham verici hikâyelerini, kendilerini başarıya götüren yolda yaşadıkları deneyimleri paylaştı.
Moderatörlüğünü Nilay Örnek’in yaptığı “Güçlü Kadın Güçlü Gelecek” oturumuna Fenerbahçe Üniversitesi Yeni Medya Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ebru Güzel, Milli Tenisçi Çağla Büyükakçay ile Koçkam Bursiyeri ve Konuşmamız Gerek Derneği Eş Kurucusu İlayda Eskitaşçıoğlu katıldı.
İş Grubu Yeni Nesil Girişimcilik Başkanı Barış Karakullukçu’nun moderatörlüğünü üstlendiği “Girişimcilik Dünyasında Kadın“ oturumunda ise İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu Workup Girişimcilik Programı’nın mezunlarından, Juphy’nin ortağı ve CEO’su Alara Eren İplikçioğlu, Yüzeytek Yüzey İşlem Teknolojileri Sanayi Kurucusu Ferda Yazıcıol ve Hatay’da ipekböceği yetiştiriciliği yapan Tülay Genç katıldı.
KONUŞMACILAR
Işıl Dadaylı konuşmasında “Kadının toplumsal hayatta daha güçlü bir konuma sahip olmasının, profesyonel yaşamdaki ağırlığının artmasıyla mümkün olabileceğine; bunun için de kadınları iş hayatına hazırlayacak sürecin gözden geçirilerek iyileştirilmesinin önem taşıdığına inanıyoruz. Aile hayatı, eğitim süreci ve toplumsal hayat üzerinden çizilecek bir çerçeve iş hayatında kadınları daha fazla sorumluluk gerektiren pozisyonlarda ve girişimci olarak görmek için neler yapılabileceği konusunda da yol gösterici olacaktır” diye konuştu. İş hayatında kadın yönetici oranının düşük olduğuna işaret eden Dadaylı, Borsa İstanbul’a kayıtlı 512 şirkette kadın yönetim kurulu üyesi oranının yüzde 17,9; tüm yönetim kurulu erkeklerden oluşan şirket sayısının ise 179 olduğunu aktardı. 3. yaşını kutlayan İş Portföy İş’te Kadın Hisse Senedi Fonu’na ilişkin de bilgiler paylaşan Dadaylı, “Fondan elde edilen gelirin yüzde 50’si KOÇKAM’a aktarılarak bilimsel araştırmalar için kaynak oluşturuyor. Yatırım evreninde 198 şirket bulunuyor; fon yüzde 85 getirisiyle 2023’de hisse senedi yoğun fonlar arasında ilk 5’te yer alırken, toplam büyüklüğü 1 milyar TL’ye, yatırımcı sayısı 29 bine ulaştı” dedi.
“Görünürlüğün büyük önem taşıdığı günümüzde bu tür etkinliklerde yer alacak kişilerin kimler hakkında konuşulduğunu belirlediğini söyleyen Nilay Örnek, “Bugün konuşmacı olarak yer alan kadınlar alanlarında çok başarılı oldukları, gelecek kuşakları değiştirmek istedikleri için buradalar. Aynı zamanda erkekler ve kadınların birlikte olmayı öğrenmesi; kadınlara ilişkin konuşmaların sadece kadınlar arasında kalmaması; birbirimizi anlamamız gerekiyor” diye konuştu.
GÜZEL: BİR BUNALIM YAŞIYORUZ
“Kadın tarihinin daha çok erkekler tarafından üretildiğini, kadının gözüyle kadınları anlatan kitapların çok az olduğunu söyleyen Ebru Güzel, tarihte kadının bugün anlatıldığı gibi toprak ana ya da doğayla özdeşleştirilmediğini; yazıyı bulan, ilk çömleği üreten, dansı keşfeden, ilk taşı yontanın kadınlar olduğunu; kadının uygarlaştırıcı rolü bulunduğunu söyledi. Günümüzde yeni medyada kadınların yansıtılma şekillerine de değinen Güzel, “Yeni medya söz konusu olduğunda olmakla görünmek arasında bir bunalım yaşıyoruz. Herkes bir aynaya bakarak ve olmak istediği şeyle orada var olmaya çalışıyor. Sistem özellikle kadınları tarihteki gibi yetenek ve donanımıyla değil bütün referans kaynağını bedeninden alarak var olmaya teşvik ediyor” dedi.
TAŞÇIOĞLU: AYIPLA ÖZDEŞLETİRİYORLAR
Konuşmamız Gerek Derneği ile kadınlar ve kız çocuklarının yaşamında çok önemli yeri olan ancak toplumun genellikle konuşmaktan kaçındığı regl konusunu normalleştirmek istediklerini belirten İlayda Taşçıoğlu, yürüttükleri bilgilendirici çalışmalarla deprem bölgesine, köy okullarına, hapishanelere, mevsimlik işçilere gittiklerini aktardı. Eskitaşçıoğlu, “Eğitimlerde kız çocuklarının bu konuyu günahla, ayıpla, küfürle özdeşleştirdiğini görüyoruz. Eğitimler kadınların kendi bedenleriyle barışmaları, bir duygudaşlık kurmalarını sağlıyor; oğlan çocuklarının ise bu temel ihtiyaçları tamamen görmezden gelmesini engelliyor” dedi.
Çağla Büyükakçay, sporcu olarak kız çocuklarına, bu işten para kazanabileceklerini, ülkemizin reklam yüzü olabileceklerini, başka kız çocukları ve kadınlara ilham verebileceklerini göstermek istediğini belirterek, “Hem kendi sporumu tanıtma hem de başaramayacağımız bir şey olmadığını gösterme umuduyla yoluma devam ettim. Çocuklar belirli bir yaşa geldiğinde eğitim ve spor arasında kalabiliyor. Bu dönemde en büyük destekçilerimden biri annem oldu, arkamda durdu ve tenise devam edebilirsin dedi. Ben de kız çocuklarını daha fazla spora yönlendirmek için elimden geleni yapmaya her zaman devam edeceğim” diye konuştu.
Barış Karakullukçu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların bugün sahip olduğu hakları ne kadar zor kazandığının hatırlanmasının önemli olduğunu belirterek, ilham verici kadın hikayelerinin paylaşıldığı; genç kadınların ileride zorlandıkları dönemlerde feyz alabilecekleri yolculuklarla tanıştığı bir gün olması dileğini paylaştı. Girişimcilik dünyasında kadınların yerine de değinen Karakullukçu, “Türkiye’de kadın girişimci oranının yüzde14-15 olduğu bir durumda daha fazla girişimci kadınla hem ekonomimizin gelişeceğini hem de sosyal fayda oluşacağına inanıyoruz. Bu yüzden kadınların seslerini yükseltmenin, deneyimlerini paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
İPLİKÇİOĞLU: BU ALGIYI YIKACAK DAHA ÇOK ÖRNEĞE İHTİYAÇ VAR
Juphy’nin ikinci girişimcilik tecrübesi olduğunu, ilk girişimi esnasında dahil olduğu Workup programındayken şu andaki ortaklarıyla tanıştığını belirten Alara Eren İplikçioğlu, “3,5 yılda 98 ülkede 2 binden fazla şirkete satış yaptık; 3 yatırım turu kapattık; 15 yatırımcıdan 1,5 milyon dolar yatırım aldık. Erken yaşta güzel başarılara imza attık. Bunu kariyerimde bir başlangıç olarak görüyorum. Benim için ‘çocuk da yaparım kariyer de’ çok önemli bir hayal. Sonsuza kadar çalışmaya, üretmeye devam etmek; kendi güzel ailemi de kurmak, anne olduğum noktada kariyerimi de en iyi şekilde yönetmek istiyorum. Kadının anne olduğunda kariyerinin geride kalacağı algısını yıkacak daha çok örneğe ihtiyaç var” diye konuştu.
Silikon ürünler, sporcu ekipmanları gibi endüstriyel üretim yapan bir firmanın kurucusu olduğunu belirten Ferda Yazıcıol, erkeklerin ağırlıkta olduğu bir sektörde faaliyet gösterdiğini söyledi. Yazıcıol, “Sektörümüzde ayrımcılık olabiliyor. Niye bu işi seçtin, ne güzel bankada çalışıyormuşsun gibi yorumlar yapılabiliyor. Ancak bir şey üretmek, başarmak, böyle bir sektörde kadın olarak var olabilmek çok anlamlı ve özel. Üretim sektöründe kadın çalışan da olmayacağı gibi bir önyargı var. Bu yüzden kadın istihdamına önem veriyorum” dedi.
Artık deprem bölgesinde olduğunu söylemek istemediğini, bir anka kuşu olmak, kadınlara çare olmak istediğini söyleyen Tülay Genç, “İş Bankası’nın da desteğiyle çok sağlam temeller attım. Nisan ayında hem ipek böceklerini hem de Defne kadınlarını uyandıracağım. 1 Nisan’dan sonra yapacaklarım başlayacak. Oluşturduğumuz çadıra kadınlar gelsin, sevgi dolu çadırımızda çocuklarına istedikleri renkte nevresim diksin, acılarını paylaşsın ve ben de bu kadınların acılarının dindiğini, bir daha sosyalleştiklerini bileyim istiyorum. Kadını iyileştirirseniz bütün ili iyileştirmiş olursunuz” dedi.
(EKONOMİ SERVİSİ)