Ferdi Ebcioğlu tarafından keşfedilen ve günümüzde dahi hâlâ dillerden düşmeyen Param Yok Pulum Yok şarkısını seslendiren ikiz kardeşler Zuhal ve Meral, bir süre devam ettikleri müzik kariyerini bitirip Kadıköy’de sakin bir hayat yaşıyor. Ünlü ikizler Moda’da kedilerle dolu bir yaşam sürüyor.
ZUHAL VE MERAL KARDEŞLER BAMBAŞKA BİR HAYAT YAŞIYOR
70’lerde Param Yok Pulum Yok şarkısıyla müzik dünyasına atıldıktan sonra 1974’te Kadir İnanır ve Müjdat Gezen’in başrollerini oynadığı Uyanık Kardeşler filminin müziği olarak dillere pelesenk olan klasikler arasına girdi. Param Yok Pulum Yok’un solistleri Zuhal ve Meral kardeşler şimdilerde Kadıköy Moda’da bambaşka bir hayat yaşıyor. Anadolu Ajansı’na röportaj veren ikizler, özel hayatlarına dair çarpıcı bilgiler verdi.
İstanbul’un Kadıköy ilçesine bağlı Moda semtinde yaşamını sürdüren ikizler kedilerle dolu bir hayat yaşıyor. 1990’dan bu yana kedilere baktığını söyleyen ikizlerden Meral Ozan, o yıllarda yeni çıkan kuru mamayı çantasından çıkarıp kedilere verdiğini görmüş ve bundan çok etkilenmiş. Ozan, “O günden sonra çantama mama alıp sokakta rastladığım kedilere vermeye başladım. Daha sonra hayvanlara mama verme işini sisteme koydum. Kapının önüne belirli aralıklarla mama koymaya başladım. Bu da binada oturanlarda rahatsızlık yarattı. ‘Burada kedi besleme, etraf kedi doldu.’ gibi şikayetler aldım. Bu şikayetler karşısında o kadar üzülüyordum ki eve gidip ağlıyordum” dedi.
Şikayetler üzerine kedilere bakamadığını belirten Ozan, sırf bunun stresinden tansiyon ve şeker hastalığına yakalanmış. Ozan, “Kedi baktığım için bana bağıran çağıran insanlara da hayvan sevgisi versin, diye Allah’a çok içten dua ettim. Duam kabul olmuş olacak ki bir baktım bana bağıran, çağıran insanlar kedi, köpek almaya başladı. Şimdi Moda’da kediden köpekten geçilmiyor. Herkesin bir kedisi ya da köpeği var. Kar da yağmur da yağsa her sabah kalkıp, kedilerimi besliyorum. Şimdi böbreğimde taş çıktı ağrım da oluyor ama ona rağmen sürüklene sürüklene sokağa çıkıp, kedilerimi besliyorum.” şeklinde konuştu.
“KEDİ BAKMAK AĞIR SORUMLULUK”
Kedi bakmanın ağır bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Ozan, kedileri yalnız bırakamadığı için tatile bile çıkmamış. Kedilere mama vermenin yanı sıra sağlıklarıyla da ilgilenen Ozan, “1990’dan bu yana hiç tatil yapmadık. Hatta Bodrum’da bir yazlığımız vardı, kedileri bırakıp gidemiyoruz diye onu da sattık. Bizim elimize bakan 150 kediyi başkalarına emanet edip gidemiyoruz. Bütün vaktim kedilerle geçiyor. Kısırlaştırma yaptırıyorum. Çok vaktimi alıyor gerçekten çok yoruluyorum. Her gün 150 kediye bakmak yorucu olabiliyor.” dedi.
Ozan, “Hayvan beslemenin çok faydasını gördüm. Vücudunuzda neresi hasta ise kedi orayı anlar ve gelip o bölgenize yatar. Size bir arkadaş olur, huzur verir. Kedilere nankör denmesini hiç anlamıyorum.” diye devam etti.
Zühal Şener Kandemir ise 1985’li yıllardan itibaren kedi beslediğini belirterek, “Evdeki artan yemekleri kedilere vermeye başladım. Her gün iki kez 4 kat aşağı inip kedileri besliyordum. Fakat beslediğim kediler tek tek arabanın altında kalıp ölünce psikolojim bozuldu. Bir süre ara verip, kedi bakım işini kardeşim Meral’e bıraktım.” şeklinde konuştu.
“HEVESLE EVE ALIP SONRA SOKAĞA ATMAK VİCDANSIZLIK!”
Annelerinin eve getirdiği bir kedi ile hayvan sevgisinin başladığını belirten Kandemir, “Kedimizin adı Minnoş’tu, bir sokak kedisiydi. Babamın işi nedeniyle Zonguldak’tan Denizli’ye taşınınca onu yanımızda götürememek bizi çok üzmüştü. Denizli’deki komşumuzun kedisinin yavruları olunca birini aldık. Ondan sonra içimizdeki kedi sevgisi hiç bitmeden büyüdü. Hiç kedisiz evimiz olmadı. Şu an 10 kedim var evde. Havalar soğuduğunda sokaktaki kedileri de eve alıyoruz. Eşim de çok hayvansever ve merhametli bir insan. ‘Evde çok kedi var almayalım.’ desem de o alıyor. Kışın, 15’e kadar çıkıyor evdeki kedi sayısı.” dedi ve devam etti:
“Sabah kalkar kalmaz kedilerin bakımını yapıyor ve karınlarını doyuruyorum. Bir kedim yaşlılıktan idrarını tutamıyor. O yüzden sürekli paspas elimde geziyorum. Bütün günüm onlara bakmakla geçiyor. Benim de Meral’in de emekli maaşı kedilerin bakımına gidiyor. Veteriner ve mama ücretleri çok yüksek.”
Ünlü ikizler, bir hevesle eve kedi köpek alıp ardından onları sokağa bırakmanın sorumsuzluk ve vicdansızlık olduğunu ifade etti.