Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Umarım demokratik, sivil, katılımcı, kuşatıcı bir yeni anayasayı yapmak nasip olur çünkü bu Anayasa’yı yazanlar meşru kişiler değildi, seçilmiş insanlar değildi. Millet iradesini gasbeden ve haksız yere yönetime el koyan darbecilerdi.” dedi.
Bakan Tunç, AK Parti Samsun İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, AK Parti’nin icraat partisi olduğunu söyledi.
AK Parti’nin kurulduktan 14 ay sonra tek başına iktidara geldiğini hatırlatan Tunç, “Yani 90’lı yılların parlamenter sistemin krizlerinden bunalan milletimiz, çıkış yolu olarak AK Parti’yi buldu, Recep Tayyip Erdoğan’ı buldu. Dedi ki, ‘Bu kronik sorunlardan, Türkiye’nin birikmiş problemlerinden siz kurtarırsınız. Hadi artık bir parti kur da biz de size oy verelim’. Milletimiz, Cumhuriyet Halk Partisinin yönetilemez hale getirdiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 4 yıl gibi kısa sürede birçok projeye imza atan Recep Tayyip Erdoğan’ı adeta parti kurması için zorladı. Yani AK Parti, masa başında siyaset mühendisliğinin neticesinde kurulmuş bir parti değil. AK Parti milletin talebiyle, milletin adeta zorlamasıyla, milletin isteğiyle kurulmuş ve 14 ay içerisinde, 3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidar olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Parti olarak Türkiye’yi her alanda üç kat büyüttüklerine işaret eden Tunç, ekonomi, üniversite sayısı, yol ve havaalanında üç kat artış sağladıklarını dile getirdi.
Türkiye’nin yanına iki Türkiye daha ilave ederek bugünlere geldiklerini belirten Tunç, “Demokrasimizi güçlendirdik. Demokrasinin standartlarını yükselttik, reformlar yaptık. Anayasa’mızda bir sürü değişiklik yaptık. Vesayetçi anlayıştan sıyrılabilmenin gayreti içerisinde olduk.” diye konuştu.
“Yeni hükümet sistemi, milletin özellikle yürütmeyi doğrudan doğruya belirlemesi, yani cumhuriyet rejiminin ta kendisidir. Yani millet sandıkta doğrudan doğruya yürütmeyi belirliyor. Yargısı bağımsız ve tarafsız, Meclisi daha güçlü bir yönetim sistemiyle yolumuza 2017’deki Anayasa değişikliğinden sonra devam ediyoruz. İlk Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni geride bıraktık. Yani yasamada istikrarın olduğunu hep beraber görmüş olduk. Elbette ki eksiklikler var. Bir reform yapıyorsunuz, ilk uygulaması ama bu ilk uygulamanın gelinen noktadaki eksikleri elbette ki yeri ve zamanı geldiğinde, anayasa değişiklikleri, gerekse kanun değişiklikleriyle reforma elbette ki tabi tutulabilecektir.”
– “Darbe anayasasından da inşallah kurtulacağız”
Bakan Tunç, özellikle Anayasa’da gerçekleştirilen demokratik reformların küçümsenemez olduğunu vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Darbe anayasasında o vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik çok önemli adımlar attık. Geçtiğimiz dönemlerde hem 2010 anayasa değişikliklerinde hem 2017 anayasa değişikliklerinde kadın hakları, çocuk hakları, engelli, yaşlı hakları, bunlar anayasaya bizim dönemimizde girdi. Bireysel başvuru hakkı, kamu denetçiliği, vatandaşlarımızın kamuyla uyuşmazlığa girdiğinde başvurabilecekleri bir ombudsman hep tartışılırdı. Bunların hepsi hayata geçti. Yargı birliğinin sağlanması, askeri yargının kaldırılması, Hakimler Savcılar Kurulunun, Anayasa Mahkemesinin yapısının daha demokratik, hukuk devleti ilkelerine uygun hale getirilmesi… Bunların her biri birer sessiz devrim. Anayasa’mızda, ‘Darbeciler yargılanamaz’ diye bir madde vardı, kaldırdık milletimizin desteğiyle. Anayasa’mızda, ‘İhtiyaç olduğunda sıkıyönetim olabilir’ şeklinde bir madde vardı, kaldırdık. Yani sessiz devrim sayılan reformlara imza attık. Yeter mi? Yetmez. Darbe anayasasından da inşallah kurtulacağız.”
Yeni anayasa konusunda uzlaşmak gerektiğini dile getiren Tunç, şunları kaydetti:
“Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan partiler ile Meclis Başkanı’mız görüşmelere başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’mız her defasında ifade ediyor, ‘Milletimize olan borcumuzdur’ diyor. Milletimize olan bu borcu inşallah 28. dönem yasama Meclisinde yerine getirmenin, ödemenin gayreti içerisinde oluruz. Tüm siyasi partilerin bu anlamda elbette ki sorumlu davranmaları lazım. Umarım demokratik, sivil, katılımcı, kuşatıcı bir yeni anayasayı yapmak nasip olur, çünkü bu Anayasa’yı yazanlar meşru kişiler değildi, seçilmiş insanlar değildi. Millet iradesini gasbeden ve haksız yere yönetime el koyan darbecilerdi. Meşru olmayanların yazdığı bir Anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nda yürümek Türkiye’ye yakışmaz. O nedenle artık Cumhuriyet’imiz 100. yılını geride bıraktı, ikinci yüzyıla demokratik, sivil bir anayasayla yolumuza inşallah devam ederiz.”
Büyükşehir Belediyesini ve Samsun Barosunu da ziyaret eden Bakan Tunç, Tunceli’nin Ovacık ilçesinde 11 yıl önce teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun’un ailesine de ziyarette bulundu.